Big Data ve Tanrı
2014 yılındayız ve ancak istatistiklere bakınca anlayacağımız korkunç büyüklükte veriler üretiyoruz.
2012 rakamları ile dünyada günlük 2.5 Kentirilyon byte veri üretilmekte. Hmm. Algılamak biraz zor oldu sanırım. Şöyle deneyelim: 2013 yılında tam 2,7 Zettabytes veri üretmişiz. Eee, şey. Zattabytes de kafamızda büyüklük olarak fikir veremedi galiba. Terabayt’a çevirirsek 2,89910292 × 10 üzeri 9 terabayt yapıyor. Off. Tamam vazgeçtim. Bu veriyi şu anki gündelik kavramlarla anlatmak imkansız gibi. Belki kişi bazlı istatistikler daha kolay bir algılama sağlayabilir.
2020 yılına kadar dünyadaki toplam veri miktarının 50 kat büyüyeceği düşünülüyor. Sektörel tahminlere göre 2018 yılında tam 1 milyar insanın akıllı telefonu olacak ve Kişi başı üretilen veri miktarı günlük 2 GB’ı geçecek.
Big data’yı şöyle de anlatabiliriz. Yaşı 40’ın üzerinde olanların çocukluk fotoğraflarını alalım bir kefeye. Muhtemelen 5-10 taneyi geçmeyecektir. O da özel günlerde maalie çekildiğimiz, babamızın kalın favorili, uzun saçlı çıktığı fotoğraflar. Diğer kefeye de yaşı şu an 1-8 arasında olan çocuğumuzun fotoğraf sayısını koyalım. Aradaki fark bize Big Data’yı anlatacaktır.
Fotoğraflarımız, kısa videolarımız, sunum dosyalarımız, farklı kaydet diyerek oluşturduğumuz binlerce farklı doküman, iş dünyasındaki farklı sistemlerde, muhasebede, ERP’de, CRM’de, sosyal medyada birbirinden bağımsız ya da ilişkili olarak her geçen gün büyüyen verinin korkunçluğunu, bu verinin anlamlı bir şekilde tanımlanmasını ve analiz edilmesini kapsayan tüm süreçleri de içeren bir kavram Big Data.
Big Data dediğimizde onu işleyecek güçlü bilgisayarlar, Business Intelligence/İşletme Zekası dediğimiz, veriyi işleme yöntemleri ve bu yöntemleri başarılı kılacak verinin temizlenmesi yani Data Tekilleştirme kavramlarını denkleme sokmadan sonuç üretmek güç.
Teorik olarak dünyada üretilen tüm verileri işleyecek ve analiz edecek imkana sahip olsa idik (Bugün % 0,5’i analiz ediliyor, o da birbirinden bağımsız parçalarla) ki bu tam olarak tanrı kavramının felsefik bir tanımına denk geliyor, rahatlıkla dünyanın hakimi olabilirdiniz. Hükümetleri devirebilir, borsayı tahmin edebilir, dünyanın nüfusunu değiştirebilir, savaşlar çıkarabilir ya da durdurabilirdiniz. Küçük bir çocuğun Facebook’a yazdığı ve beklediği yeni yıl hediyesi ile duasını kabul edebilir, bir çalışanınızın ne zaman işten ayrılacağını bilebilirdiniz. (Konuyla ilgili seyredebileceğiniz şahane film : pi)
Daren Aronofsky - Pi |
Amerika’da bir firma müşteri davranışlarını ölçebilmek için mağaza girişlerine ve kritik noktalara kameralar koyup belirli süre kaydediyor ve bunları pazarlama, CRM ve müşteri eğilimleri gözünden inceleyip sonuçlar çıkarıyorlar. Müşteri mağazaya girince ne yapıyor? Önündeki rafa mı bakıyor yoksa hedefine doğru mu yürüyor? Karar verme anında ne yapıyor? İki kişi olunca mı kolay harcıyor yoksa tek başına olunca mı? Sadece videoya kaydederek yapılan bu izleme projeleri için perakende firmaları yüzbinlerce dolar yatırım yapıyor bugün. Bu firmaların, müşterilerinin tüm hayatını görebildiğini, nerede oturduğunu, hangi takımı tuttuğunu, ayda kaç lira harcadığını, hangi markaları beğendiğini, hangi ünlüleri takip ettiğini, hangi diziyi seyrettiğini öğrenebilmek için neler yapabileceğini tahmin etmeye çalışabilirsiniz. Ağzınızın sulandığını görür gibiyim. Sosyal medya analiz firmaları bu konuda ciddi yollar alıyorlar. Her geçen gün analiz edilen veri ve analiz parametreleri gelişiyor.
Her firmanın bir muhasebe sistemi vardır. Bu sisteme ek bir çok farklı sistem de kullanılır. Personel takip sistemi, bankalar, CRM, ERP, binlerce excel dosyası, özel iş takip yazılımları ve niceleri. Bunların hepsini analiz edip, internetteki diğer verilerle harmanlayan bir yapı olsa idi. Sisteme şunu sorabilirdik: “2015 yılında kaç çalışan ile ne kadar ciro yapacağım?” Bugün bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok. Orta seviye bir BI (Business Intelligence/İşletme Zekası) uygulaması bile, muhasebe verilerinden yıllık ciroları, personel verilerinden yıllık personel değişimini, bunların enflasyon ve uluslararası benzin fiyatlarıyla olan etkileşimlerini hesaplayıp, buradan çıkan denklem ile değişebilecek parametrelere göre şirketinizin nasıl büyüyüp küçüleceğini öngörebilirdi.
Big Data konulu yazıların vazgeçilmez klişe görseli |
Tıp sektöründe çok büyük kanser araştırmaları için, milyonlarca bulguyu işleyen, ve bu sisteme katılan binlerce bilgisayarın işlemci gücünü ortak kullanan araştırmalar yapılmakta. Belki de ileride şifa bulacağımız bir tedavi Big Data’nın eseri olacak.
Facebook’un şu an beta aşamasında olan bir hizmeti var. Adı graph search. Bildiğimiz kelimelerle yazarak karmaşık veritabanı sorguları oluşturmamızı sağlıyor. Örneğin, “x lisesinde okumuş, Pink Floyd seven, İstanbul’da yaşayan, bekar kadınları getir” deyip, belki de mutlu bir beraberliğe doğru giden yolu keşfetmeniz mümkün. Televizyon programlarından evlenmekten daha insani olduğu da muhakkak.
Big Data artık hayatımızın her noktasında karşımıza çıkacak önemli bir 21. yy kavramı. Şundan herkes emin ki, geleceğin başarılı firmaları büyük veriyi görebilen, onları anlamlı bir şekilde bir araya getirebilen ve analiz eden firmalardan oluşacak.
1 yorum:
Muhteşem tespitler, Tebrikler. Disketleri dönüştürmüş ve hatta 64k hafızasıyla çok şeyleri başarmış Comodore 64 kullanmış birisi olarak çok beğendim yazıyı.
Yorum Gönder